Şırnak merkeze bağlı Balveren beldesinde tamamen gönüllülük esasına dayalı bir grup gencin çabalarıyla kurulan Balveren Bilgievi, imkânsızlıklar içinde büyüyerek yüzlerce gencin üniversite yolunu açan bir başarı hikâyesine dönüştü. Özellikle kalabalık ailelerde uygun çalışma ortamı bulamayan öğrenciler için bir yuva haline gelen bu merkez, 12 yılda tam 429 gencin üniversiteye yerleşmesini sağladı.

Gönüllülük Zinciri ile Borcunu Ödeyen Öğrenciler
Merkezin temelleri, 2013 yılında 90 metrekarelik tek odalı eski bir okul binasının kütüphaneye dönüştürülmesiyle atıldı. Bu mekânın yetersiz kalması üzerine 2019’da daha büyük, 3 katlı yeni Bilgievi inşa edildi. Merkez, sadece derslik değil, aynı zamanda büyük küçük herkesin gelip kitap okuyabileceği bir kütüphane görevi de görüyor.
Gönüllü öğretmenler sayesinde Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) gibi önemli sınavlara hazırlanan gençler, başarılarıyla beldenin gururu oluyor.
İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı mezunu Umut Bayram, 12 yıldır Bilgievi’nde gönüllü görev yapan isimlerden biri. Bayram, merkezin sadece bir kurs yeri değil, bir yaşam alanı olduğunu şu sözlerle vurguluyor: “Her sene 30-35 öğrenci gönderiyoruz. Giden öğrencilerimiz şu an burada, onlar da öğretmenlik yapıyor. Tamamen gönüllülük, yani bir zincir halkası gibi gidiyorlar. Onlar da gelip kendi köyüne o borcu ödüyorlar ve gönüllü olarak ders veriyor… Sadece ders vermiyoruz, onlara yuva oluyoruz. Çünkü onlara ait bir yer burası. Tek amacımız güzel ahlaklı bireyler yetiştirmek.”

Bilgievi’nde aralarında avukat, mühendis, doktor ve arkeologların bulunduğu 19 gönüllü öğretmen ders veriyor. Umut Bayram, eğitim fakültesi mezunu olmayanların da, iyi oldukları alanda gönüllü olarak katkı sağladığını belirtiyor.

Hedef Büyütülüyor İlk Yüz Bin Başarıları
Umut Bayram, merkezin hedefine ulaştığını ve meyvesini aldığını belirterek, gönüllülük esasıyla yola çıktıklarını ve tamamen güzel ahlaklı bireyler yetiştirmek için çabaladıklarını ifade etti: “Gönüllülük esasıyla tamamen güzel ahlaklı bireyler yetiştirmek için bu yola baş koyduk, hedefimize ulaşıyoruz. Meyvemizi alıyoruz. Yetiştirdiğimiz öğrenciler şu an köyüne, milletine vefa borcunu ödüyor gönüllü öğretmenlik yapıyorlar. Her sene 60-70 öğrenciden 30-35 öğrenci üniversiteye yerleşiyor. İlk yüz binde her sene 10-15 öğrenci yer alıyor. Hedefimiz büyümek, daha çok yol almak, daha çok gönüllere dokunmak.”

Kaynak Çağrısı ve Kültürel Zenginlik
Böylesine büyük başarılara imza atılmasına rağmen, Bilgievi’nin önemli bir eksiği bulunuyor: Kaynak yetersizliği. Umut Bayram, kütüphane raflarının hala büyük ölçüde boş olduğunu ve öğrencilerin sınavlara hazırlanabilmesi için destek beklediklerini dile getiriyor.

Öte yandan, Bilgievi içerisinde 40 metrekarelik bir oda, bölgenin kültürel mirasını yaşatmak amacıyla küçük bir müzeye dönüştürüldü. Etno-arkeoloji müzesi adı verilen bu alanda, beldeden toplanan yaklaşık 500 eski eşya (hamur teknesi, testi, kalbur, kilim, gaz lambası vb.) sergileniyor.

Bayram, müzenin amacını, "Bunlar neydi, nereden geldi, neden hala kullanmıyoruz. Onların tamamen belgelenmesi için çabalıyoruz," sözleriyle açıklıyor. Ayrıca, çevredeki bitkileri tanıtmak amacıyla kurutulup kavanozlarda saklandığı bir herbarium köşesi de oluşturulmuş.
Umut Bayram, Bilgievi’nin misyonunu, “öğrenmek, öğretmek ve öğrenmenin, öğretmenin yuvası olmak” sözleriyle özetliyor ve tüm çalışmalarını hiçbir yere bağlı olmadan, tamamen gönüllü olarak yaptıklarının altını çiziyor.






