Her yıl Aralık ayının son günlerine yaklaşırken “21 Aralık neden en uzun gece?” sorusu yeniden gündeme geliyor. Kuzey Yarımküre’de yaşayan milyonlarca kişi için 21 Aralık, gecenin en uzun, gündüzün ise en kısa olduğu gün olarak biliniyor. Peki, bu durumun ardında hangi bilimsel nedenler yatıyor?

Amedspor Tribünlerinden Leyla Zana’ya Güçlü Destek
Amedspor Tribünlerinden Leyla Zana’ya Güçlü Destek
İçeriği Görüntüle

21 Aralık, Kuzey Yarımküre’de kış gündönümü olarak adlandırılıyor. Bunun temel nedeni, Dünya’nın ekseninin yaklaşık 23,5 derece eğik olması. Bu eğiklik, Güneş ışınlarının yıl boyunca yeryüzüne farklı açılarla ulaşmasına yol açıyor. 21 Aralık’ta Güneş, öğle saatlerinde gökyüzünde yılın en alçak konumuna ulaşıyor ve ışınlar Oğlak Dönencesi’ne dik açıyla düşüyor.

Bu nedenle, Kuzey Yarımküre’de Güneş’in ufukta kalma süresi en kısa hâle gelirken, gece süresi en uzun noktaya ulaşıyor. Aynı gün Güney Yarımküre’de ise tam tersi bir durum yaşanıyor; burada yaz gündönümü gerçekleşiyor.

21 Aralık’tan sonra Kuzey Yarımküre’de gündüz süreleri yavaş yavaş uzamaya, geceler ise kısalmaya başlıyor. Bu değişim başlangıçta birkaç dakika düzeyinde olsa da, zamanla fark daha belirgin hâle geliyor. Astronomik açıdan 21 Aralık, mevsimlerin düzenli döngüsünü belirleyen temel tarihlerden biri olarak kabul ediliyor.

Kısacası, 21 Aralık’ın en uzun gece olarak kayda geçmesi, Dünya’nın eksen eğikliği ve Güneş etrafındaki hareketinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.