“Taziye Sofrasına Değil, Düğün Masraflarına Dokunun!”
Geleneklerimize Dokunmayın efendiler !
Son günlerde sıkça duyuyoruz: “Taziye yemekleri kaldırılsın.”
Sanki toplumumuzun bütün yükü sadece o yemeklerden ibaretmiş gibi…
Taziye yemeklerini kaldırmakla övünenler, keşke gençlerimizin evlenmesinin önündeki en büyük engellerden olan düğün-dernek, altın, süt parası gibi ağır külfetleri kaldırmayı akıl etselerdi…
Oysa asıl mesele bambaşka. Gençlerimizin evlenmek için katlandığı ağır yükler; düğün masrafları, altın takma mecburiyetleri, süt paraları… İşte asıl kaldırılması gereken külfetler bunlardır. Gençler yuva kuramaz hale gelmiş, aileler borç batağına sürüklenmiş ama kimsenin gündeme aldığı konu bu değil.
Bugün taziye yemeklerini kaldırıyorlar, yarın “Üç gün taziye fazla, bir güne düşürelim” diyecekler. Ardından “Taziye evine gitmeyelim, telefonla aramak yeterlidir” demeye başlayacaklar. Sonra mı? “Ne telefonu, insanların acısı var. Mesaj atın, e-posta gönderin, yeterlidir” denilecek. İşte böyle, adım adım bizi dijital dünyanın soğuk zincirine hapsedecekler.
Unutmayalım değerli okurlar, Taziye sadece bir ritüel değildir. Acının paylaşıldığı, insanlığın, kardeşliğin, dayanışmanın yaşatıldığı bir kültürdür. O kapıdan içeri girmek, elini tutmak, göz göze gelmek, sabır dilemek… Bunların yerini hiçbir mesaj, hiçbir ekran dolduramaz.
Efendiler! Gelin, geleneklerimize, göreneklerimize sahip çıkalım. Bin yıllık kültürümüzü birer birer kaybedip, sonunda kimliğimizi de kaybetmeyelim.
Çünkü biliyoruz ki; kültürünü kaybeden toplum, varlığını da kaybetmeye mahkûmdur.
Halil Azizoğlu
16 Ağustos 2025