Silopi Acilinde Gören Var, Konuşan Yok
Abdulselam Gülyen / Şırnak Ajans
Silopi Devlet Hastanesi’nin acil servisi bir haftadır ayakta durmaya çalışıyor. Ayakta diyoruz ama mecazi anlamda… Çünkü içeride insanlar saatlerce bekliyor, dışarıda ise kimse ses vermiyor. Doktor eksikliği artık bir söylenti değil, bizzat servis edilen görüntülerle ortada. Yani mesele kulis değil, iddia değil; yaşanan bir gerçek.
İşin ilginç tarafı şu;
Şanlıurfa’dan bir milletvekili bu tabloyu görüyor, paylaşıyor, gündeme taşıyor. Demek ki görmek mümkün. Demek ki fark etmek için Silopi’de yaşamak gerekmiyor. Peki o halde soru daha da yakıcı hâle geliyor: Şırnak’ın kendi milletvekilleri neyi bekliyor?
Silopi bu ilin ilçesi değil mi?
O acil servise düşen hastalar bu ilin insanı değil mi?
Yoksa bazı dertler, dile getirilmediği sürece yok sayılabiliyor mu?
Bir de STK meselesi var ki, insanın aklına takılmadan edemiyor. Silopi’de, Cizre’de, İdil’de neredeyse her hafta yeni bir sivil toplum kuruluşu açılıyor. Açılışlar, fotoğraflar, sosyal medya paylaşımları… Peki bu kadar STK varken, bir haftadır gündemde olan acil servis krizinden gerçekten haberleri mi yok? Yoksa bilip de susmayı mı tercih ediyorlar?
Bu topraklarda insanlar sağlık meselesini “sonra bakarız” diyerek erteleyemez. Acil serviste yaşanan her aksaklık, doğrudan hayata dokunur. Bu yüzden bu sessizlik sıradan bir sessizlik değil; ağır, derin ve düşündürücü bir sessizliktir.
Bölgede yaşayan herkes bilir;
Sorun çoktur ama en yaralayıcı olanı sahipsizlik hissidir. Silopi Acil Servisi’nde bugün yaşanan tam olarak budur. Sahipsizlik. Ne güçlü bir itiraz var ne de toplu bir sahiplenme.
Urfa’dan bir vekil görüp konuşuyorsa, demek ki mesele görünmez değil. O hâlde asıl soru şudur: Bu suskunluk kimin tercihi?
Silopi konuşamıyor olabilir ama yaşananlar konuşuyor. Duyup duymamak ise artık bir tercih meselesi.
Abdulselam Gülyen-Bir Sınır Kentinden Notlar