Toplumun Aynasında Kayıp Soru; Gençlik Nereye Gidiyor?
Abdulselam Gülyen/ Şırnak Ajans
“Gençlik nereye gidiyor?”
Bu cümleyi o kadar sık duyuyoruz ki, artık eski bir şikâyetin tekrarı olmaktan öte bir anlam taşımıyor. Fakat bu soruyu dile getirenlerin çoğu, cevabın aslında çok uzakta olmadığını görmek istemiyor.
Çünkü gençlik bir yere kendiliğinden gitmez.
Gençliği iten, çeken, yönlendiren bir el mutlaka vardır:
Aile, toplum, eğitim sistemi, medya, sokak…
Bugün gençleri eleştirirken aslında kendi eserimize kızıyoruz.
Toplumsal pusulasını kaybetmiş bir toplumun gençlerinden sağlam bir yön duygusu beklemek, kırık bir aynadan berrak bir görüntü beklemekle aynı şeydir.
Gençleri suçlayanların büyük kısmı, gençlerin içine doğduğu düzeni hiç tartışmıyor.
Gençlerin tüketim bağımlılığı diyorlar, peki bu tüketim kültürünü kim pompalıyor?
Saygısızlık diyorlar, peki saygının karşılık bulduğu kaç kurum kaldı?
Umut eksikliği diyorlar, peki biz onlara nasıl bir gelecek ufku çizdik?
Hiç kimse suçu başka yerde aramasın.
Gençlik, toplum ne ise odur.
Toplumun kırıkları, gençlerde daha görünür hâle gelir;
toplumun sağlam tarafları ise gençliğin omurgası olur.
O hâlde yapılacak şey çok basit ama bir o kadar ağırdır:
Önce biz yetişkinler, toplum olarak kendi yönümüzü bulmak zorundayız. Çünkü rehberini kaybeden bir toplumun gençleri, doğal olarak savrulur.
Gençleri eleştirmek kolay,
yol göstermek zor,
ilham olmak ise en zor olanıdır.
Bugün gençlikten istediğimiz değişimi, önce biz kendi hayatımızda göstermeliyiz.
— Daha adil,
— daha vicdanlı,
— daha üretken,
— daha tutarlı bir toplum olmanın yükü bizdedir.
Gençlik, önünde ışık görünce gölgeye bakmaz.
Önünde örnek görünce yozlaşmaya meyletmez.
Yeter ki biz, yol gösteren büyükler gibi davranmayı yeniden hatırlayalım.
Sonuçta gençler, bizim söylediklerimizden çok, yaşadıklarımızdan öğrenirler.
Bugün gençlerin gittiği yönü beğenmiyorsak, pusulayı onların değil; pusulayı kaybettiren düzenin sorgulanması gerekir.
Ve unutmayalım:
Toplum kendini onardıkça, gençlik de kendiliğinden yolunu bulur.
Abdulselam Gülyen / Şırnak Ajans
Bir Sınır Kentinden Notlar
