Dibe Vurduğunda Yukarıdan Başka Yön Yoktur
Abdulselam Gülyen / Şırnak Ajans
Bazen hayat, avuçlarımızdan kayıp giden bir su gibi akar. Maddi olarak tökezleriz, işler yolunda gitmez, bir anda bir bakarız ki cebimiz de, içimiz de boşalmış. Ya da kariyer dediğimiz o düzenli merdiven, bir basamak değil de sanki kökünden kopmuş bir asansör gibi yukarı değil, aşağı çekiyordur bizi. İnsan bazen aynı anda hem parasını hem de kendine güvenini kaybediyor işte.
Ama kimse anlatmaz: Düşmek de bir yerdir.
Ve oraya düştüğünde, kendinle en net tanıştığın anı yaşarsın.
Senin de belki olmuştur…
Bir sabah kalkıp, çalışma masasına oturduğunda içinden hiçbir şey gelmemiştir. Projeler rafa kalkmış, umutlar sessizliğe gömülmüş, telefonun çalmış ama çalan ses seni eskisi gibi heyecanlandırmamıştır. Belki maaş yetişmemiş, belki kariyer planın dağılıp gitmiştir. “Ben neredeyim?” diye sorduğun o boğaz düğümlü anlar vardır ya, işte onlar düşmenin tam tarifidir.
Fakat ben hep şuna inanırım:
İnsanı geliştiren şey yükseldiği yer değil, düştüğü yerden kalkma biçimidir.
Biz, hatalarımızın arasından geçerek büyürüz. Hem de öyle bir büyürüz ki, dışarıdan kimse fark etmese de içimizde bir şeyler kıvılcımlanır. Maddi kayıplar zamanla yerine konur, kariyer ise bazen tamamen başka bir yola evrilerek yeniden şekillenir. Ama o “düşme” dediğimiz gerçeklik, bizi olduğumuz insana dönüştürür. O çatlaktan ışık sızar ya, hani Japonların kintsugi sanatındaki gibi… Kırık yerler altınla doldurulur ve parçalanmış kap, eskisinden değerli hale gelir. İnsan da tam böyle bir şeydir. Kırıklarımız bizi altın eder.
Bu satırları yazarken biliyorum, teoride her şey kolay. “Toparlanırsın, geçer” demek de kolay. Ama insan düşerken hissettiklerini sadece kendisi bilir: çarpıntıyı, sessizliği, yorgunluğu, bazen de kimseye belli etmeden içten içe ağlamayı…
İnsan olmak budur işte: Yıkılmak ve yeniden kurmak kendini.
Belki şimdi zorlanıyorsun. Belki elinde kalan son umut kırıntılarını bile korumakta güçlük çekiyorsun. Ama bil ki, en derin çukurların içinden çıkan insanlar en sağlam yürüyenlerdir. Maddi sıkıntı da kariyer düşüşü de seni tanımsın diye değil, seni yeniden şekillendirsin diye gelir.
Yeter ki kendine şunu söyleyebilecek gücü bul:
“Düştüm, evet… Ama burası benim yeniden doğduğum yer olacak.”
Ve inan, olacak.
Çünkü insan, düşündüğünden çok daha dayanıklı.
Ve en önemlisi: Düşmek, bitmek değildir. Bazen sadece yeniden başlamak için gereken sessizliktir.