Tarihsel Coğrafyamızda yer isimleri.. « Şırnak Ajans

Tarihsel Coğrafyamızda yer isimleri..

Zêrînok, Qilaban, Hêşet, Darahênê ve daha onlarcası…

Şırnak Ajans
Metin Rastdil
Metin Rastdil
Okuma Süresi

6 dakika

Yayınlanma 11:08 - 16 Kasım 2025
Güncelleme 11:08 - 16 Kasım 2025

Tarihsel Coğrafyamızda yer isimleri..

Metin RASTDİL/ Şırnak Ajans 

Tarihsel coğrafyamızda farklı şehirlerde de olsa aynı isme sahip çok sayıda yer adı vardır. Zêrînok, Qilaban, Hêşet, Darahênê ve daha onlarcası… Farklı yerlerde de olsa yer isimlerinin aynı olmasının sebebi bu coğrafyaya binlerce yıldır etki eden dil, kültür havzasının aynı olmasındandır. Milattan önce üç binlerden antik döneme kadar Gutiler, Hurriler ve onların devamı olan Mitanni ve Urartular coğrafyamıza binlerce yıl hâkim olacak dil ve kültür havzası oluşturmuşlardır. Coğrafyamızdaki orijinal yer isimlerinin çoğu Gutiler, Hurriler ve onların devamı olan Mitanni ve Urartular dönemlerinden kalmadır. Dağ isimleri, köy/kasaba isimleri, nehir\dere isimleri, yayla\mera isimleri ve nihayetinde şehir isimleri. Yaklaşık 200 yıllık Urartu Arkeoloji araştırmaları da Urartuca’nın Hurrice’nin bir lehçesi olduğunu ve Hurrice’nin devamı olarak kullanıldığını bize göstermiştir. Uzun yıllar süren tartışmalardan sonra kaynakların çoğu bu konuda fikir birliğine varmışlardır. Hatta bazı antik dil araştırmacıları Hurri-Urartu Dil Ailesi şeklinde tanımlar ve kümeler. Bu dil havzasından fışkıran yer isimlerini binlerce yıllık tarihsel süreçte hep kullandık ve kullanmaya devam ediyoruz. Bugün bunlardan sadece birkaçına değineceğim. Hêşet ile başlayalım. Van’ın Gevaş ilçesine bağlı ve Gevaş-Tatvan yolunun üzerinde Hişet (Hêşet) köyü var. Bu köyde bulunan Hêşet Kalesi’nin ilk mimarları Demir Çağı’nın ustaları olan Urartulardır. Yüzyıllar sonra ise kale döneme göre modernize hale getirilmiştir. Ortaçağ’ın en önemli Kürt Mirliklerinden birisi olan Hakkâri Mirliği, Çatak ve Gevaş’ı da kontrol altına aldıktan sonra Hêşet Kalesi’ni kullanır. Köyde Hakkari Mirliği’nin kudretli hâkimi Êzdîn Şêr (Îzeddîn) tarafından inşa edilen tarihi bir cami de bulunmaktadır. Kalesi, tarihi cami ve medresesi ile Hişet (Hêşet) zamana meydan okumaktadır. Hişet köyünün bir diğer heybeti ise orijinal ismini hala korumasıdır. Yani halk arasında Kürtçe’deki kullanımı ve Türkçe resmi adı aynıdır. Keşke her köy ve yerleşim adı Gevaş’ın Hişet’i kadar şanslı olsaydı… Elimizdeki tek Hêşet Gevaş’ta değil. Van’ın Çatak (Şax) ilçesinde de bir Hêşet’imiz var. Türkçe resmi adıyla Beğendik olarak bilinen mezranın orijinal adı Hêşet’tir. Çatak’ın Siirt’e bağlı komşu ilçesi Pervari’de de Türkçe resmi adıyla Belenoluk olarak bilinen köyün orijinal adı da Hêşet’tir. Gevaş, Çatak ve Gevaş coğrafik olarak birbirine çok yakın ilçelerdir. Ama bunlardan uzak bir ilçede de Hêşet yerleşim adı var. Hakkari’nin Çukurca (Çelê) ilçesine bağlı Meşeli mezrasının orijinal adı da Hêşet’tir. Görüldüğü gibi farklı il ve ilçelerde de olsa aynı dil ve kültür havzasından olduğu için dört yerleşimin adı aynıdır. Şimdi gelelim Zêrînok’a. Van’ın Gürpınar (Payîzava) ilçesine bağlı Van-Hakkari anayolunun 2 km. uzağında Zêrînok köyünün ( köyün sonradan verilmiş resmi Türkçe adı Hamurkesen) sarp kayalığında yine Ortaçağ’ın ünlü Kürt Mirliği olan Hakkari Mirliği’ne bağlı bir kale olarak inşa edilen ve kullanılan Zêrînok Kalesi vardır. Başka bir yazıda Zêrînok Kalesi’ne uzun uzun değineceğim. Ancak bugünkü yazı yer adları üzerine olduğu için devam ediyorum. Van’ın Erciş ilçesine bağlı Aşağı Işıklı köyünün sınırları içerisindeki tepede yıllardır bir kazı yapılıyor. Izgara planlı antik bir Urartu yerleşimi olduğu anlaşılan yere Türkçe olarak Zernaki adı verildiyse de bu isim de Zêrînok’tan gelmedir. Zernek ve Zernaki isimleri Zêrînok sözcüğüne dayanır. Aynı şekilde Başkale (Elbak) Van anayolu üzerinde bulunan barajın da adı Zernek’tir. Van’ın uzağından son bir örnek daha verirsem; dünyaya geldiğim mahallenin adı Zêrînê’dir ve Şırnak’ın Uludere (Qilaban) ilçesine bağlı Hilal kasabasının girişindeki mahallenin adıdır. Yani yine farklı yerlerde de olsa aynı dil ve kültür havzasından fışkıran aynı yer isimleri ile karşılaşıyoruz. Araştırmacı – yazar bilgemiz Îhsan Colemêrgî ile Uludere’de (Qilaban) birlikte katıldığımız panelde söylediği gibi Van’ın görkemli dağı Erek Dağı’nın Urartu dönemindeki adı Qilabanî’dir. Türkçe adıyla Uludere olan ilçemizin orijinal adı da Qilaban’dır. Zaman değişse de yüzyıllar, binyıllar geçse de aynı isimler hafızalarda ve kültürde yaşamaya devam ediyor. Uludere’nin güzel kasabası ve Türkçe resmi adıyla Uzungeçit’in orijinal adı Darahînî’dir. Bingöl Genç ilçesinin de orijinal adı Darahêne’dir. Hênê/hene ekine yabancı değiliz. Urartularda kralların sıfırdan inşa ettiği tüm kralî kentlerin adında hini takısı geçer. Örnekler vermek gerekirse Urartu kralı II.Sardur’un inşa ettiği kralî kentin adı Sardurihinili. Yani Sardur’un kenti, ona ait olan yer anlamına geliyor. Hini/hene takısı aitlik bildiren yer anlamına gelir. Sardurihinili kenti, günümüzde Türkçe resmi adıyla Çavuştepe olarak bildiğimiz Gürpınar’daki Aspêşîn köyündeki ünlü Urartu yerleşimidir. Yine Urartu kralı II.Rusa’nın inşa ettiği Rusahinili kralî kenti vardır. Yani Rusa’ya ait, onun yaptığı, onun yeri anlamında. Bu kralî kent, Van’ın Tuşpa ilçesindeki Ayanis köyünün tepesindeki yerdir. Günümüzde insanlar Ayanis Kalesi veya Çavuştepe Kalesi dese de orijinal adları bunlar değil Sardurihinili ve Rusahinili’dir. Son bir örnek verirsek yine Urartu kralı I.Argişti tarafından yapılan ve günümüzde Ermenistan sınırları içerisinde kalan antik kentin adı Argiştihinili’dir. Modern Kürtçe ve Frasça’da xane (hane) yani ev anlamına gelen kelimenin Urartulardaki hini ile aynı anlama gelmesi bize aynı dil ve kültür havzasında bulunan kelimelerin, yer adlarının tarihçesi hakkında önemli bir veri sunuyor. Bu örneklere onlarca başka örnekler de ekleyebiliriz.


Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir